top of page
Ara

Puntarenas, Costa Rica

  • Ömür Kabak
  • 19 May 2019
  • 2 dakikada okunur

14- PUNTARENAS, COSTA RİCA. 090 97’ Kuzey Enlemi, 840 83’ Batı Boylamı


28 Ocak sabahı Costa Rica'dayız. Limanımız küçük bir yer olduğu için dışarıdan araba tutarak başkent San Jose'ye gittik. Gidiş ve dönüşümüz 7 saat sürdü. Başkent dışında iki kasaba ve sayısız köyden geçtik.

Vahşi ormanlarda insanlardan kaçmayan siyah beyaz parçalı renkli küçük maymunları elimizle besledik, şeker kamışı ve kahve tarlalarını gezdik. Şeker kamışları bizim sazlara benziyor, yaklaşık bir buçuk metreye kadar uzuyorlar ve çok sık bir şekilde ekilmişler. Kahve ağaççıkları ise üzüm kütükleri ile fındık ağaççıkları arasında bir şey. Asma şeklinde değiller, birbirine sarılmıyorlar, her biri tek başına ama en dış dalları ve yaprakları neredeyse birbirine değiyor. Çalı şeklinde olmayıp tek bir kütükten ve yerden yarım metre sonra dallanıp yapraklanmışlar. Boyları birer metre civarı.



Arazi, yumuşak tepeler ve vadiler şeklinde, ine çıka gidiyoruz. Öyle bir yeşillik ki, toprağı hiç görmüyorsunuz. Bizde saksılarda ve ev içlerinde gördüğümüz tüm bitkiler burada orman şeklinde. Turuncu renkli çiçek açmış yapraksız devasa ağaçlar arasında sayısız miktarda Hindistan cevizleri, mangolar, papayalar kesintisiz olarak her tarafı dolduruyor. Yukalar çeşit çeşit ve ikişer üçer metre yüksekliğinde bahçelerin çitleri olarak sıralanmış. Begonviller rengarenk her yeri sarmış. Ortancaların her biri futbol topu büyüklüğünde ve yuvarlak şekillerde mor mor. Bizimle aynı arabayla gezen gemi yoldaşlarımız Brezilyalı tatlı insanlardı. Toplam dokuz kişiyiz. Ana dilleri Portekizce olmasına rağmen İspanyolcaya aşinalardı çünkü rehberimiz yarı İngilizce ve yarı İspanyolca konuşurken karşılıklı birbirlerine bir şeyler anlatıyorlardı. Ne de olsa aynı dil ailesine ait ve benzer kültür ortamının insanları. Fakir Orta Amerika imajı aksine burası nispeten zengin bir ülke. Yollar ve işyerleri temiz ve düzgün. İnsanlar ise çok güler yüzlü ve samimi bir yakınlıkları var.



Başkent San Jose'de, merkezi meydanda arabadan indik. Zamanın Papası 2.Jean Paul'un ziyaret ettiği büyük Kiliseyi gezdik. Ziyaret anısına bu Papa'nın büyük bir heykelini dikmişler. Tarihi tiyatro binasına girdik, meydanda ve ana caddelerde dolaştık. Daha sonra, daha küçük meydanları ve ara yolları dolaştık. Gemimizin olduğu limana döndüğümüzde güneş batmak üzereydi. Limanın her iki yanı geniş ve uzun kumsallara sahip plajlardan oluşuyor. Kumsalın bittiği hatlarda ise Hindistan cevizi ağaçları sıralanıyor. Hem kumların üstünde hem de denize doğru uzanan iskelenin üstünde nefis bir günbatımını içeren sayısız fotoğraf çektirdikten sonra gemiye bindik.



 
 
 

Comments


Yazı: Blog2_Post
  • Twitter
  • Facebook
  • Instagram

©2019 by Omur Kabak

bottom of page